En sevdiğim gün Çarşamba, en doya doya yaşadığım gün ise Pazar. Neden Çarşamba bilmiyorum, belki o gün doğduğum için olabilir (aynı düz mantıkla gidersem, en sevimsiz gelen gün de Salı, acaba o gün mü öleceğim? :) Neden Pazar sorusuna gelince bir kere erken kalkma derdim yok, ikincisi iki ayağım bir papuca girmeden dilediğim gibi kahvaltı hazırlayabiliyorum, üçüncüsü de hafta içinde aklıma takılıp da yapamadığım her türlü tarifi deneyebiliyorum. Bu kurabiyeler de denemeyi isteyip de fırsat bulamadıklarımdan. Kurabiyeler benim anneannemin değil, Portakal Ağacı'ndan sevgili Hatice'nin komşusunun anneannesinin tarifi, ismini değiştirmeyi istemedim. Tadına gelince yumuşacık, ağızda dağılan kurabiyelerden oldular. Tek dezavantajı; içine yoğurt ve yumurta giren tüm kurabiyelerde olduğu gibi, çabuk bayatlaması, fazla dayanmaması.
Malzemeler:
- 1 paket margarin (oda sıcaklığında)
- 1 su bardağı yoğurt
- 6 su bardağı un
- 1,5 su bardağı toz şeker
- 1 adet şekerli vanilin
- 1 adet kabartma tozu
- 2 adet yumurta
Yapılışı: Un hariç diğer bütün malzemeler karıştırılır. Hamurun kıvamını tutturabilmek için un azar azar eklenerek sürekli yoğurulur. Hamur, ele yapışmayacak ve yumuşak kıvamı alınca ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak, simit yapacakmış gibi uzun çubuk şekli verilir (yaklaşık 20 cm.) ve çubuğun bir ucunu hafifçe kıvırılarak diğer ucu bunun etrafına dolanır. Yağlanmış tepsiye dizilip üzerlerine yumurta sarısı sürülür ve toz şeker serpilir. Önceden ısıtılış 200C kızgın fırında kurabiyelerin üzerleri kızarana kadar pişirilir.
Canım Limonlummmm,
YanıtlaSilHiç boş durmuyosun zaten, hamaratım benim :)
Ellerine sağlık, sofra ve kurabiyeler harikaaa...
Çok öpüyorum seni..
Neval'cim ellerine sağlık, bir tanesini alıyorum izninle.. Pazar gününü çok verimli geçirmişsin kesinlikle, ellerin dert görmesin.. Benim de yayınlanmayı bekleyen anneanne kurabiyelerim var :) Öptüm..
YanıtlaSilNeval ben çalışmadığım halde bende pazar gününü çok seviyorum,eşimle gezebildiğimiz tek gün ondan mı acaba :))
YanıtlaSilKurabiyeler ne kadar güzel ellerine sağlık...
Canım Neval'cim süpersin maşallah sofra çok şık üzerindekiler bir o kadar leziz orda olup,o sofrada olmak isterdim,kocaman öptüm ellerine sağlık...
YanıtlaSilmerhaba teşekkür ziyareti benimki ama nefis bir sofra ,leziz bir kurabiye beni devamlı misafir olmaya ikna etti bile eline sağlık iyi geceler
YanıtlaSilsevgili NEVAL
YanıtlaSilkahvaltı masasını küçük olsun,büyük olsun sevmeyen yoktur,benimde en sevdiğim öğündür.
anneanne kurabiyelerin çok hoş eline sağlık.
ama alltta bana göz kırpan turtişler var yaaaaa....pek sevdim pek :)))
çeşmeden svglr. NuNu
Anneanne kurabiyesi demek bile insanın burnunun direğini sızlatmıyor mu? Neler özlüyor insan...
YanıtlaSilya blogunuzun öyle serinlik veren adı var ki bende portakallıkek mi yapsam.Kopya olduğu çokmu belli olur.Şaka şaka :))) bu kahvaltı sofrası çok harika ağız tadıyla oturulmuş muhabbetle kalkılmış sofralar diliyorum.Elinize sağlık.
YanıtlaSilCanım bu anne-anneanne kokulu tariler beni çok ama çok duygulandırıyor...beni çocukluğumun o güzel, doyumsuz günlerine götürüyor...
YanıtlaSilellerin dert görmesin...
sevgilerimle,
iyi ki varsın...
Biz de de üzeri şekerli olan kurbiyeye anneanne kurabiyesi denir. Ama şekil vermiyorum. Kocaman kocaman yuvarlaklar yapıyorum.
YanıtlaSilLezzeti mutlaka çok güzeldir ama o şekil?? :))) Karikatürlerde bolca kullanılır :))))))))))
YanıtlaSilSevgili Adsız, çok yaşa emi :)) Eh doğru söze ne denir, evet hakikatten benziyor ama orjinalinde öyleydi, şekli bozmak istemedim. Söz bir daha o şekilde yapmam :) Sevgiler...
YanıtlaSil