27 Nisan 2011 Çarşamba

Hani Bana, Hani Bana Dedirten Bal : Honeybana :)

Blogların kapatılmasından hemen önce aldığım ve malesef bir teşekkür postu bile yayınlayamadığım ballarımız neredeyse bitmek üzere :) Daha önceleri "bunlar arı balı değil evladım, bunlar çiçek balı ye!" diye yutturabildiğim balı, artık büyüdükleri için yutmayan kızlarım balın bu tüpteki haline bayıldılar. Kah ekmeğin üzerine incecik resim yapıp yediler, kah tüpleri ağızlarına sokup neredeyse içtiler :) Sağlıklı, doğal, katkısız ürünler sunan Balparmak'a, bal yemeyen çocuklara sahip tüm anneler adına teşekkür ederim :).

Winnie the Pooh, Periler ailesi ve Oyuncak hikâyesi olmak üzere çocukların ilgiyle izledikleri Disney karakterlerinin resimlerini taşıyan yeni Honeybana Balparmak Süzme Çam Balı Serisi, çocukların kendileri için sayısız fayda sunan balı, daha çok severek tüketmelerine yardımcı olacak.

Yerkesik ve Marmaris yörelerinden derlenen Honeybana Balparmak Süzme Çam Balı, 40gr.’lık tekli tüp ambalaj ve 3’lü blister ambalajlarda sunuluyor. Bu sayede çocuklar günlük enerji ihtiyaçlarını karşılamaya ve vücut dirençlerini arttırmaya katkı sağlayan balı; kahvaltıda, okulda, sokakta kısacası her yerde kolayca tüketebilecekler.

Çocuklar neden ve ne kadar bal tüketmelidir?

1 yaşından büyük çocuklar kilo başına her gün ortalama 1 gr. bal tüketilmelidir. Örneğin: 20 kg. çocuk günde 20 gr. yani yaklaşık 1,5 yemek kaşığı ya da 3 tatlı kaşığı bal tüketmelidir.

Uzun dönem bal tüketimi çocuklarda;

Genel olarak vücudun performansını ve zindeliğini artırır. Gün boyu harcayacağı enerjinin karşılanmasında önemli rol oynar.

Doğal bir enerji kaynağı ve pek çok yaşamsal faktörü içeren bir gıda olarak çocuk beslenmesinde çok önemli rol oynar.

Bağışıklık sistemini geliştirir ve vücudun grip gibi enfeksiyonlarla mücadele etmesini kolaylaştırır, vücudu enfeksiyonlara karşı güçlendirir.

Beslenmeden doğan bazı eksikliklerin giderilmesine yardımcı olur.

Yüksek mineral içeriği nedeniyle özellikle koyu renkli ballar (örneğin çam balı), çocuklarda demir eksikliğinin giderilmesine önemli katkı sağlar.

Sindirimi kolaylaştırması, iştah açması ve gelişme bozukluklarında vücudun toparlanmasına yardımcı olması nedeniyle de çocuk beslenmesinin vazgeçilmezidir.

Sütü tatlandırmak amacıyla bal kullanılması çocukların hem bal hem de süt tüketimini kolaylaştırdığı için faydalıdır. İsviçre’de doktorlar, distropi, sinir sistemi ve akciğerlerle ilgili sorunu olan çocuklar için sütün özellikle balla tüketimini tavsiye etmektedir.

Soğuk algınlığının tedavisinde bal vazgeçilmez bir yardımcıdır.

İshalin önlenmesine yardımcı olur.

Bal çocuğunuzun gelişimi için gerekli vitaminler, mineraller, aminoasitler gibi pek çok yaşamsal faktörü içerir. Vücudun hücre ve doku yapımına destek olur.

Yapılan araştırmalarda bal tüketen çocukların büyüme gelişme hızlarının daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca balın çocuklarda eritrosit ve gamma globulin seviyelerini arttırdığı, bağırsak mikroflorasını geliştirdiği ve sindirimi kolaylaştırdığı tespit edilmiştir. Bal protein ve yağların sindirimini situmile ederek, mide şişkinliğini ve bağırsak koliğini azaltır.

Balın çocukların ağız ve diş sağlığının gelişimine de önemli katkı sağladığı, diş ve kemik yapımını geliştirdiği belirlenmiştir. Bal şekerlerinin ağız mikroflorası tarafından laktik aside dönüştürülemediği ve dolayısıyla tatlı bir gıda olmasına rağmen diş çürüklerine sebep olmadığı, aksine antibakteriyel etkisi ile ağız içi hijyenine yardımcı olduğu tespit edilmiştir.

Bal aynı zamanda çocuklarda öksürük giderici olarak kullanılmaktadır. Bazı çalışmalarda öksürük şuruplarının etken maddesi olan dextromethorphan’dan daha etkili olduğu bildirilmiştir.

25 Nisan 2011 Pazartesi

Bloggerlar Toplan(mış)tık :)

Martın 12'sinde yaptığımız bu güzel buluşma, aslında biraz da bloglara yasak gelmesi ile sekteye uğradı diyebilirim :( Yaklaşık 1,5 aydır dondurucuda bekleyen bu güzel fotoğraflar nihayet gün ışığına kavuştu. Ancak şimdi eklerken bakıyorum da bu kadar zaman sonra bile ne ışıltısından birşey kaybetmiş, ne de anılarımdaki tazeliğinden :) Eli-kolu dolu gelen arkadaşları mı, enfes tatlar mı, yoksa neredeyse aparmanın dışından duyulacak kahkahaları mı anlatsam bilemiyorum :)
- El açması mantı

- Gülay'dan galeta unlu poğaça (Nefistiler, nefisss..)

- Zeynep'ten peynirli kek

- Tümay'dan patatesli ayçöreği

- Aylin'den ıspanak ezmeli kanepe (Acı, fekat acı olduğu kadar nefisti de kendileri...)

- Yine Aylin'den nar salatası (Narı salatada mutlaka denemelisiniz, aroması harika.)

- Zeytinyağlı yaprak sarması

- Zeytinyağlı yer elması

- İtalyan Salatası

- Humus

- Yağmur'dan elmalı kurabiye

- Ayşen'den kahveli kurabiye

- Güler'den çilekli cheesecake (Nasıl bir lezzetdi o yahu, artık her toplantıda kendisinden cheesecake isteniyor, hem de 2'şer tane :)

- Hacer'den tiramisu

- Tijen'den limonlu bar

- Hilal'den elmalı kek

- Sevil'den büzgülü sarma tatlısı

22 Nisan 2011 Cuma

Bloglar Açıldı !

Bloglar açıldı, aman ne güzel! 2 aydır ha açılacak, ha açıldı derken bloggerları perişan ettiler. Diğer arkadaşlarımı bilmiyorum ama benim motivasyonum yerlerde, tüm hevesim kusağımda kaldı, ama iştahım halen yerinde maşallah :) Gerçi bloglar kapandı diye misafir ağırlamayı bırakmadım, blogcu toplantıları yine yapıldı, harika sofralara konuk oldum, herbirine yetiştim inanın :) Şimdi hepsini bir bir derleyip yazma zamanı. Gerçi baktım olacak gibi değil, her şikayette blogların tepelerine basıyorlar, özgürce yazabilmek açısından "www.limonlukek.com" adresine geçme çabalarım da halen sürüyor, sabırsızlanıyorum, hem de çok... Limonlu Kek'i izlemeye devam edin :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...