Bu postu yazarken bir yandan mis gibi bir limonata kokusu, bir yandan da çok değil daha 10 gün önceki sakin ve mutlu rutin yaşantımız aklıma geldi. Ve aslında her zaman şikayet ettiğimiz monotonluğun ne güzel olduğunu da farkettim. Uzun zamandır ne yazmak geldi içimden, ne de diğer blogları ziyaret etmek. Birbirine düşmüş insanları gördüm, birbirine zulm eden, nefret eden. Oysa ki onlar her sabah asansörde karşılaşıp selamlaştığımız, market sıralarında nezaket edip sıramızı verdiğimiz, facebookta "günaydın herkeseee" diyerek yeni başlayan gün için enerji yolladığımız, yaptığımız yemekleri yayınlayıp, "ben yaptım çok beğenildi, sen de yap" dediğimiz, çocuklarımızı, tatillerimizi, elbiselerimizi, kutlamalarımızı, üzüntülerimizi paylaştığımız, destek olduğumuz komşularımız, arkadaşlarımız, ortak zevklerimiz olan insanlardı. Ne oldu da birden kötü olduk? Tek dileğim bir şeylere çarpılıp, bölünmeden, birşeylerden eksilmeden ağzımızın tadının geri gelmesi, sevgi ile kalın....
Malzemeler:
- 5 su bardağı su
- 5 adet limon
- 5 tatlı kaşığı bal
- 1 yemek kaşığı toz şeker
- küçük bir boğum zencefil
- 4-5 dal taze nane
Yapılışı: Limonlar iyice yıkanarak, zencefilin de kabukları soyularak rendenin ince tarafında ayrı ayrı rendelenir. Limon kabuklarına 1 kaşık toz şeker ilave edilerek ovalanır ve bir tülbente konulur. Ayrı bir kapta kabukları rendelenmiş limonun suyu ve bal beraberce karıştırılarak içerisinde 5 su bardağı su olan sürahiye aktarılır. Tülbet ve içindekiler de sürahi içerisine sarkıtılır. 10 dakika kadar bu şekilde bekletildikten sonra tülbent sıkılarak sürahi içerisinden çıkartılır. Sürahi içerisine bol buz ve yıkanıp saplarından ayıklanmış nane yaprakları eklenerek servis edilir.
1 yorum:
Ellerinize sağlık limonata nefis görünüyor....
İnşallah güzel günlerde güzel lezzetleri paylaşmak dileğiyle.
Bloğunu takipteyim bana da beklerim. Sevgilerimle,
Yorum Gönder