22 Ekim 2010 Cuma

Pratik Tavuk Büryan

Bu seferki tam bir cankurtaran tarif. Tek yapacağınız eve tavuk alıp gelerek, onları iri kuşbaşı halinde doğramak ve tencereye almak, sonra 1 saat kadar tamamen unutmak, işte hepsi bu. Tadı da gerçek tavuk büryanı hiç aratmıyor inanın. 

Malzemeler:

- 1 kg. tavuk pirzola
- 2 yemek kaşığı sıvıyağ
- tuz, karabiber, köri, kırmızı biber

Yapılışı: Tavuk etleri kemiklerinden ayrılarak iri kuşbaşı olarak doğranır. Yayvan bir tencereye 2 yemek kaşığı yağ konularak tavuk etleri de üzerine ilave edilir. İlk etapta hiç karıştırmadan olduğu gibi ocağın altı kısık ateşe getirilerek tencerenin kapağı kapatılır. 15 dakika kadar sonra tenceredeki tavuklar alt üst edilerek kapak tekrar kapatılır. Yaklaşık 1 saat kadar sonra tavuklar suyunu çekmiş ve iyice pişmişse tuz ve baharatları atılarak ocağın altı kapatılır ve ister ana yemek olarak, ister pilavın yanında servis edilir.

19 Ekim 2010 Salı

Yumurtalı Ispanak

Ispanağın tam mevsimi, ancak pazarlarda marketlerde acayip bir pahalılık göz korkutuyor, hem de sadece ıspanak değil tüm sebzelerde aynı durum söz konusu. Özellikle domates! fiyatı roket hızıyla arşa doğru gidiyor. Yazın yaklaşık 30 kilodan 9-10 kavanoz domates sosu yaptım kötü günler için :) Ama canım bazen kahvaltıda fena şekilde domates yemek istiyor, üreticiler duyun sesimizi :) Ne yiyecek bu millet!
Malzemeler:
- 500 gr. ıspanak
- 4-5 adet yumurta
- 1 adet büyük boy kuru soğan
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- 1 yemek kaşığı domates salçası
- tuz, karabiber

Yapılışı: Ispanaklar iyice yıkanarak yemeklik doğranır. Soğan da küp küp yemeklik olarak doğranarak yayvan bir karnıyarık tenceresinde sıvıyağda kavrulur. Soğanlar karamel rengini alarak şeffaflaştığı zaman salça ilave edilerek 1-2 dakika daha yağda çevrilir. Yıkanmış ve doğranmış ıspanaklar tencereye alınarak tencereninkapağı kapalı olarak ve ara ara karıştırılarak suyunu çekene kadar kavrulur. Suyunu çekmesine yakın tuz ilave edilirdikten sonra üzerine aralıklarla yumurtalar kırılır. İsterseniz sarılarını dağıtmayıp 4-5 kişilik porsiyonlar halinde bırakabilirsiniz, yada yumurtanın çok pişmesinden hoşlanıyorsanız hafif çırpıp yumurtalar piştikten sonra servis yapabilirsiniz.

15 Ekim 2010 Cuma

Buğday Salatası

Son zamanlarda yediğim en hafif salatalardan biri buğday salatası. Hem doyurucu, hem lezzetli bu salatayı gönül rahatlığı ile misafirlerinize sunabilirsiniz. Haşlanan tüm malzemeleri daha önceden haşlayıp derin dondurucuya atarak da, acil misafire 5 dakikada hazırlayabilirsiniz, içindeki malzemeleri zenginleştirmek de size kalmış, şimdiden afiyet olsun...

Malzemeler:

- 2 su bardağı buğday
- 1 su bardağı haşlanmış nohut
- 1 su bardağı haşlanmış bezelye
- yarım demet taze soğan
- 5-6 dal maydanoz
- 1 adet kırmızı biber
- 5-6 adet kornişon turşu
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 adet limonun suyu
- 1 tatlı kaşığı nar ekşisi - tuz
 
Yapılışı: 1 su bardağı buğday (haşlandıktan sonra miktarı iki katına çıkıyor), nohut ve bezelye ayrı ayrı haşlanıp süzülerek soğumaya bırakılır. Kırmızı biber ve kornişon turşular küçük küçük doğranır. Maydanoz, taze soğan ve kırmızı biber ince ince kıyılır. Tüm bu malzemeler tuz, zeytin yağı, nar ekşisi ve limon suyu ile birlikte harmanlanarak servis tabağına alınır.

12 Ekim 2010 Salı

Seda'da Çay Saati Ve Puf Böreği

Kendisini ilk kez, ördüğü turuncu-yeşil- beyaz yastıkları blogunda yayınladığı zaman fark etmiştim. İçimden "ne marifetli insanlar var yahu" diye geçirdiğimi bugün gibi hatırlıyorum, hatta yorum bile yazmıştım. Sonra gel zaman-git zaman yazılarımıza yorum yazma falan derken Carte D'or etkinliklerinde tanışma fırsatı da bulduk. İçten, zarif, neşeli, hoş insanları her zaman bulmak zor, ama bana böyle bir arkadaşı bulmak nasip oldu. En sonunda Sevgili Seda'yı evinde ziyaret etme şansım da oldu. Önce bir kahve içimlik olan ziyaret, Sevgili Seda'nın hünerli elleri ile harika bir çay saatine dönüştü. İkinci bebeğini kucağına almasına çok az kala hazırladığı bu sofra benim için çok çok önemli, buradan bir kere daha teşekkür ediyorum...
 
Şimdiye kadar pekçok tahinli kurabiye yedim, ama hiç abartmıyorum benim damak zevkime en uygun olanı buydu. Sevgili Seda orada yediklerim yetmemiş gibi eve de bir sürü kurabiye koyunca evdekiler de tatma olanağı buldu. Sonuç; "hımmmm, bu kurabiyenin içinde ne var, harika olmuş, sen de yapsana!" Siz de yapsanıza, tarif için...
 
- Mantarlı karnıyarık böreği, çıtır çıtır nefisti.
 
- Bir postunda görüp de şimdi olsaydı şöyle yerdim derken, Seda'cığım tadayım diye yapmış, nasıl da güzel yapmış :)
 
- Mercimek salatasını kaç kere kaşıkladım pek hatırlamıyorum :)
 
- Ve yoğurtlu puflar... Blogundaki resmi beni alıp götürür zaten, çok beğendiğimi bilir, o yüzden üşenmedi yanımda 5 dakikada yapıverdi. Yanında beyaz peynir ve reçelle aman efendim ne güzel yenir :)
 
Bana orada yaptıklarım yetmeyince pazar günü sabah kahvaltısına bu nefis puflardan yaptım :) Tarifin aslına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz. Aynı tarifi bir kere de buraya yazayım ki bu güzel ve pratik tarif kaybolmasın :)
 
Malzemeler:
 
- 1,5 su bardağı yoğurt
- 3 su bardağı un
- 1 çay kaşığı karbonat
- 1 çorba kaşığı limon suyu
- tuz
 
Yapılışı: Yoğurt ve un bir karıştırma kabına alınır. 1 çay kaşığı karbonat bir köşesine dökülür, karbonatın üzerine de 1 çorba kaşığı limon sıkılarak köpürtülür. İyice yoğrularak yaklaşık 1cm kalınlığında açılır. Baklava dilimi şeklinde kesilerek kızgın yağda kızartılır. İçi boş sıcacık puflar aklınızı başınızdan alacak, eminim :)

7 Ekim 2010 Perşembe

Yonca Gıda ile Keyifli Kahvaltı

Geçtiğimiz Pazar günü Sevgili Sevil'in organizasyonu ile Yonca Gıda'nın kahvaltısına davetliydim. Sabah İstabanbul serin ve henüz uyuyorken ve böylece trafik epey huzurluyken Sevgili Güloş ile birlikte İTÜ Maçka Kampüsü'nün Sosyal Tesisleri'nde yapılan kahvaltı davetine icabet ettik.
Ramazan ayı ile birlikte rölantiye alınan bu tür etkinlikler Yonca Gıda ile start almış oldu, haydi hayırlısı bakalım :) Bu arada herkes birbirini özlemiş ve konuşacak öyle çok konu birikmişti ki, çay almaya giderken bile bardaklar ellerimizde ayaküstü konuştuk ve konuştuk...
Yonca Gıda Pazarlama Müdürü Canan Hanım'ın slayt gösterisi ile Yonca Gıda'yı daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
Yonca Gıda'nın yemek danışmanı Ayşe Tüter de aramızdaydı, soruları yanıtladı.
Sonrasında hemen hemen 10 dakika süren basına topluca resim verme olayı :) Hediyelerimizi aldık, son bir keyif kahvemizi içtik, yine konuştuk, konuştuk ve konuştuk... Bizler konuşmaktan, Sevgili Sevil ve Yonca Gıda'nın değerli grubu bizi ağırlamaktan çok yoruldu. Bu güzel etkinlik için kendilerine çok teşekkürler...

4 Ekim 2010 Pazartesi

anneysen.com'da buluşalım...

Sevgili Pınar ile yazışmalar, kafamdaki "Nasıl yaparım? Ne yaparım?" sorularına cevaplar, anneysen.com'a alışma turları ve final... Önce eş-dost arası tariflerle başlayan blog macerası, sonrasında diğer blogcularla tanışma, akabinde etkinliklere katılım ve şimdi de sitede köşe yazarlığı, sonrasında ne var bilemiyorum vallahi :) Biz annelerin maceralarını izlemek, çocuklarla ilgili her türlü sorunuza cevap bulmak veya diğer annelerin sorularına cevap vermek ve başka annelerle tanışmak istiyorsanız anneysen.com'da buluşalım...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...