4 Ağustos 2008 Pazartesi

Küçük Bir Kahvaltı Sofrası ve Anneanne Kurabiyesi

En sevdiğim gün Çarşamba, en doya doya yaşadığım gün ise Pazar. Neden Çarşamba bilmiyorum, belki o gün doğduğum için olabilir (aynı düz mantıkla gidersem, en sevimsiz gelen gün de Salı, acaba o gün mü öleceğim? :) Neden Pazar sorusuna gelince bir kere erken kalkma derdim yok, ikincisi iki ayağım bir papuca girmeden dilediğim gibi kahvaltı hazırlayabiliyorum, üçüncüsü de hafta içinde aklıma takılıp da yapamadığım her türlü tarifi deneyebiliyorum. Bu kurabiyeler de denemeyi isteyip de fırsat bulamadıklarımdan. Kurabiyeler benim anneannemin değil, Portakal Ağacı'ndan sevgili Hatice'nin komşusunun anneannesinin tarifi, ismini değiştirmeyi istemedim. Tadına gelince yumuşacık, ağızda dağılan kurabiyelerden oldular. Tek dezavantajı; içine yoğurt ve yumurta giren tüm kurabiyelerde olduğu gibi, çabuk bayatlaması, fazla dayanmaması.



Malzemeler:

- 1 paket margarin (oda sıcaklığında)
- 1 su bardağı yoğurt
- 6 su bardağı un
- 1,5 su bardağı toz şeker
- 1 adet şekerli vanilin
- 1 adet kabartma tozu
- 2 adet yumurta
Yapılışı: Un hariç diğer bütün malzemeler karıştırılır. Hamurun kıvamını tutturabilmek için un azar azar eklenerek sürekli yoğurulur. Hamur, ele yapışmayacak ve yumuşak kıvamı alınca ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak, simit yapacakmış gibi uzun çubuk şekli verilir (yaklaşık 20 cm.) ve çubuğun bir ucunu hafifçe kıvırılarak diğer ucu bunun etrafına dolanır. Yağlanmış tepsiye dizilip üzerlerine yumurta sarısı sürülür ve toz şeker serpilir. Önceden ısıtılış 200C kızgın fırında kurabiyelerin üzerleri kızarana kadar pişirilir.

12 yorum:

Feyza Fidan dedi ki...

Canım Limonlummmm,
Hiç boş durmuyosun zaten, hamaratım benim :)
Ellerine sağlık, sofra ve kurabiyeler harikaaa...
Çok öpüyorum seni..

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Neval'cim ellerine sağlık, bir tanesini alıyorum izninle.. Pazar gününü çok verimli geçirmişsin kesinlikle, ellerin dert görmesin.. Benim de yayınlanmayı bekleyen anneanne kurabiyelerim var :) Öptüm..

pelince dedi ki...

Neval ben çalışmadığım halde bende pazar gününü çok seviyorum,eşimle gezebildiğimiz tek gün ondan mı acaba :))
Kurabiyeler ne kadar güzel ellerine sağlık...

Unknown dedi ki...

Canım Neval'cim süpersin maşallah sofra çok şık üzerindekiler bir o kadar leziz orda olup,o sofrada olmak isterdim,kocaman öptüm ellerine sağlık...

Unknown dedi ki...

merhaba teşekkür ziyareti benimki ama nefis bir sofra ,leziz bir kurabiye beni devamlı misafir olmaya ikna etti bile eline sağlık iyi geceler

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

sevgili NEVAL
kahvaltı masasını küçük olsun,büyük olsun sevmeyen yoktur,benimde en sevdiğim öğündür.
anneanne kurabiyelerin çok hoş eline sağlık.
ama alltta bana göz kırpan turtişler var yaaaaa....pek sevdim pek :)))

çeşmeden svglr. NuNu

Tijen dedi ki...

Anneanne kurabiyesi demek bile insanın burnunun direğini sızlatmıyor mu? Neler özlüyor insan...

Hansa dedi ki...

ya blogunuzun öyle serinlik veren adı var ki bende portakallıkek mi yapsam.Kopya olduğu çokmu belli olur.Şaka şaka :))) bu kahvaltı sofrası çok harika ağız tadıyla oturulmuş muhabbetle kalkılmış sofralar diliyorum.Elinize sağlık.

İLKAY dedi ki...

Canım bu anne-anneanne kokulu tariler beni çok ama çok duygulandırıyor...beni çocukluğumun o güzel, doyumsuz günlerine götürüyor...
ellerin dert görmesin...

sevgilerimle,

iyi ki varsın...

durutarifler dedi ki...

Biz de de üzeri şekerli olan kurbiyeye anneanne kurabiyesi denir. Ama şekil vermiyorum. Kocaman kocaman yuvarlaklar yapıyorum.

Adsız dedi ki...

Lezzeti mutlaka çok güzeldir ama o şekil?? :))) Karikatürlerde bolca kullanılır :))))))))))

Limonlu Kek dedi ki...

Sevgili Adsız, çok yaşa emi :)) Eh doğru söze ne denir, evet hakikatten benziyor ama orjinalinde öyleydi, şekli bozmak istemedim. Söz bir daha o şekilde yapmam :) Sevgiler...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...