Kaşar Peynirli Poğaça

Hava kapalı ve kasvetli, tam bende baş ağrısı yapan hava modu. Canım ne çalışmak istiyor, ne de dışarı çıkmak. Ama çalışan insanların kaderi bu, bugün çalışmak istemiyorum gibi bir lüksümüz yok. Mecburen kendimizi sürükleyerek işe geliyoruz. Ama hayal kurmak serbest; mesela, işte değil de, evde olduğumu hayal edebilirim. Hatta evimin tamamen tertemiz ve tertipli olduğunu, bir kaşar peynirli poğaça yaptığımı ve mis gibi bir çay demlediğimi de hayal edebilirim. Hatta "Kibritçi Kız" misali bu hayalimden mutlu da olabilirim. Ne şanslıyım ben yahu, her istediğime sahibim :)

Malzemeler:

- 1 adet yumurta
- 1 su bardağı yoğurt
- 1 su bardağı sıvı yağ
- 1 su bardağı kaşar peyniri rendesi
- aldığı kadar un (yaklaşık 4,5 su bardağı)
- yarım çay bardağı sirke
- 2 yemek kaşığı mavi haşhaş tohumu
- 1 adet kabartma tozu
- 1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı: Yumurtanın sarısı, poğaçaların üzerine sürülmek için ayrılarak ayrı bir kaba konulur. Yumurtanın beyazı da dahil olmak üzere tüm malzemeler birlikte yoğurularak yumuşak, ele yapışmayan bir hamur elde edilir. Hamurdan küçük bir mandalina büyüklüğünde parçalar koparılarak yuvarlatılır ve fırın tepsisi üzerine dizilir. Yumurtanın sarısı fırça yardımıyla poğaçaların üzerine sürülür. 170 dereceye ayarlı fırında 20-25 dakika pişirilir.

Elif Korkmazel İle Salat'lı Lezzetler Yaptık

Yılların eskitemediği bazı markalar vardır ya, hani çıkardığı ürünü markası ile özdeşleşen. Bunlardan biri de Salat Yağ'dır. Bir süresir piyasadan el-etek çekmişti, ancak uzun bir aradan sonra yine güzel bir dönüş yaptı. Gerçi benim gibi tevellütü eskimeye yüz tutmuş olanlar zaten markayı tanımakta idi ama, mutfaktaki gençlere de tanıtmak amacı ile Tavsiye Evi'nde bir etkinlik düzenlendi. Katılımcılardan biri de bendim ve şimdi de anlatmak üzere karşınızdayım işte :) 

Farklı bir uygulama ile Salat'ın bizlere önceden gönderdiği yağlar ile evlerimizde yapıp getirdiğimiz lezzetlerle güzel bir masa kuruldu öncelikle. 10 tane birbirinden farklı lezzet yetmediği gibi Elif Korkmazel de gerçekten çok pratik ve tadına doyamadığımız tariflerini bizler için yaptı. Yaparken de bir dolu mutfak tüyolarını bizler ile paylaştı.

Elif Korkmazel'in bizler için yaptığı lezzetler arasında; Fırında Krema Soslu Patates, Fırında Hardal Soslu Somon ve Katmer vardı. En çok hangisini sevdin diye sorarsanız, bana inanın ki düşünmeden hepsi diyeceğim :)

Sen ne yaptın Limonlu Kek diye bazılarınızı duyuyorum buradan :) Tabii ki Limonlu Kek!

Katılmaktan, yeni kişilerle tanışmaktan çok zevk aldığım bu etkinlik için Tavsiye Evi ve Salat'a çok teşekkürler...

Palamut Buğulama

Sizlere daha önce katıldığım Ayfrost Etkinliği'nde palamut kutusu ile yemek yaptığımızdan söz etmiştim. O gün orada yediğim palamutu o kadar beğenmiştim ki, tam bizim evdeki balık severler için olduğunu düşünmüştüm. Eve alınan ilk palamut ile de aynı reçeteyi hemen uyguladım. Hafifliği ve lezzeti ile çok beğenildi, ee haliyle siz de deneyin diye paylaşıyorum, yiyin gari :)

Malzemeler:

- 1 adet palamut
- 2 adet iri boy domates
- 1 adet iri boy kuru soğan
- 1 adet çarliston biber
- 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
- tuz, karabiber, tatlı kırmızı toz biber

Yapılışı: Palamut yıkanarak 1parmak kalınlığında halka halka dilimlenir, sondaki kuyruk kısmı ortada ikiye ayrılır. Fırın tepsisinin üzerine tepsi boyunun iki katı büyüklüğünde pişirme kağıdı kesilerek, yarısı dışarı taşacak şekilde serilir. Palamut dilimleri en az boşluk kalacak şekilde fırın tepsisinin ortasına yerleştirilerek, üzerine tuz ve baharatlar serpilir. Domatesin çekirdek yatakları çıkarılarak minik küpler halinde doğranır. Aynı işlem biber ve soğanlara da uygulanır. Tüm doğranmış malzemeler palamut parçalarının üzerine dökülerek 1 yemek kaşığı zeytinyağı gezdirilir. Tepsi dışına sarkan pişirme kağıdı balığın üzerine kapatılarak kenarları bükülmek sureti ile kıvrılır. 200 dereceye ayarlanmış fırında 45- 50 dakika kadar pişirildikten sonra servis tabağına alınarak sıcak olarak servis edilir. 

Şeker Hamurlu Kurabiye Yapmaktan Korkmayın

Emekle, itina ile yapılan her işe büyük saygım var, hak edenin de hakettiğini almasının sonsuz destekçisiyim. Şeker hamuru ile yapılmış kurabiyeleri, pastaları görüyor ve nasıl bir sabırla yaptıklarını da merak ediyorum doğrusu, zor iş çünkü. Ancak kendi aranızdaki kutlamalar, küçük sürprizler ve jestler için de şeker hamuruna bulaşmaktan korkmayın diyorum. Ufaktan ufaktan bir-iki kalıpla başlayın, her yaptığınızı bir öncekinden çok beğeneceğinize eminim :)

 

Bu kollektif çalışma Sevgili Sema'nın nişanı için yapıldı. 4 kişi, biri kurabiyeleri pişirdi, biri çiçekleri yaptı, bir kalıpla kesti, biri yapıştırdı, biri poşetledi-etiketini yapıştırdı derken, 4 saatte 100 nişan kurabiyesi hazırlandı. Gerekli malzemeniz ve hayal gücünüz varken sizi kim tutabilir ki :)

 

Malzemeler:

 

- 1 adet yumurta

- 125 gr. tereyağı

- 125 gr. margarin

- 1 su bardağı pudra şekeri

- 4-5 su bardağı un

- yarım paket kabartma tozu

- 1 adet şekerli vanilin

- arzuya göre fındık, tarçın, kakao, toz zencefil

 

Üzeri için:

 

- değişik renklerde şeker hamuru

- yenilebilir inci

- 2 tatlı kaşığı bal

 

Yapılışı: Hamur için gerekli olan tüm malzemeler bir yoğurma kabına alınarak yoğrulur. Unlanmış bir zeminde merdane yardımı ile yaklaşık 1-1,5 cm kalınlığında açılır. Nasıl bir şekil istiyorsanız ona uygun kalıpla hamurdan parçalar çıkarılarak yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir. 180 dereceye ayarlı önceden ısıtılmış fırında 15 dakika kadar pişirilir. Üzerini süslemek için, zemin ve oklava nişasta ile yapışmaz hale getirilerek şeker hamuru yarım santimden daha ince olarak açılır. (Eğer zeminin şekilli olmasını istiyorsanız bir kere de boyut veren merdane ile üzerinden geçin.) Kurabiyeleri kestiğiniz aynı kalıp ile üzerinden parçalar çıkarılır. Çok az su ile inceltilmiş bal, temiz bir suluboya fırçası ile kurabiyelerin üzerine sürülerek üzerine şeker hamurundan kesilen parçalar yerleştirilir. Piyasada artık çok ucuza bulabileceğiniz 3 boyutlu silikon kalıplarda, farklı renklerden şeker hamuru ile şekiller çıkartılarak istenilen şekilde kurabiyeler süslenir.

 

 

Bu Lezzetlerin Hepsi Memleketten Geldi :)

Hani bir vesile gittiğimiz yerlerden aldığımız veya memleketinden gelirken bizleri de untmayan arkadaşımız sayesinde tattığımız ve sonrasında da aklımızdan çıkmayan lezzetler olur ya bazen. Aklımıza geldiğinde "Ahh ahh, yine gitsek de alsak." deriz deriz de, hayıflanır dururuz. Ama artık nerenin nesi meşhurdur, biri gitse de getirse, olsa da yesek demeye paydos; çünkü istediğiniz memleketten, en beğenilen lezzetler memleketten gelsin.com ile ayağınıza kadar geliyor :)

 

Bana gelen sürpriz kutuda; Sakarya'dan Taraklı Abaza Peynir, Çorum'dan Gülşen Susamlı Leblebi, Düzce'den Turhan Ev Acıkası, Muğla'dan Köylü Gadın Bergamut Reçeli, İzmir'den İlyas Gönen Hindistancevizli Türk Kahvesi vardı. Lezzetlerini sizlere nasıl anlatsam bilemiyorum, kahvaltımız çok şenlendi o kadarını söyleyeyim. "memlekettengelsin.com" a çok teşekkürler...

Yuva Maya İle Mayalı Hamurun Püf Noktaları

Bu aralar biraz fazla gezdiğimin farkındayım, ama evdekiler henüz isyan bayrağını çekmediler merak etmeyin :) Katıldığım her bir etkinlik yeni bir farkındalık, daha önce aklıma bile gelmeyen dünya kadar yeni bilgi, tanıştığım yeni insanlar ve tabii yeni hayatlar demek olduğu için çok da memnunum bu durumdan :)

Sizleri fazla sıkmadan hemen katıldığım etkinlikten bahsetmek istiyorum; Yuva Maya'nın Araştıma Mutfağı'nda yapılan etkinlik, daha başlamadan misss gibi kokularla nasıl zevkli geçeceğinin sinyallerini vermişti zaten. Sevgili Fatma Altay'ın erkenden  işe gelip bizler için yaptığı kruvasanlar, birlikte yaptığımız, poğaçalar, simitler, ekmekler, kekler derken durmaksızın hamur mayalayıp durmuşuz :)

Yuva Maya, 1992 yılından beri Lasaffre Grup himayesinde hem ev tipi hamur işi yardımcı ürünleri, daha çok da gıda sektöründe üreticilere hazır maya ekstreleri üretmekte. Gittiğimiz Araştırma Mutfağı, biyoteknoloji ve fermantasyon ürünleri alanında sürekli araştırma ve deneme yapılan bir laboratuar aslında. 

Mayalama biraz sabır işi, aynı zamanda fazlasıyla da maya çok nazlı, tüm sevdiği koşullar tam olmalı ki, o da puf puf kabarsın. Öncelikle mayanın sıcaklığı çok iyi ayarlanmalı, ideal sıcaklık 38˚C, aksi halde mayanız işlev görmez. Mayalı hamuru el ile yoğuruyorsanız, 10 dakika kadar yoğurduktan sonra şekil vermeden önce hamurun üzeri kabuk bağlamasın diye nemli bir bez ile örtülerek 5-10 dakika dinlendirilmeli. Hamura şekil verip ikinci kere dinlendirilmeli ki bu süre oldukça önemli. Yaklaşık 1-1,5 saat, hamur 2 katı hacim alana veya üzerine bastırıp elinizi çektiğinizde tekrar eski halini alıyorsa mayalanma gayet güzel işliyor demektir. Dikkat edilecek son husus yumurta sarısının fırına atmadan hemen önce sürülmesi, mayalanma öncesinde yapılmaması. 

Dedim ya Yuva Maya sürekli araştırıyor, yenilik arayışına giriyor diye. İşte etkinlikte bu yeniliklerden bir çoğunu yaptık. Yuva Maya'nın hazır mayalardan hariç olarak çıkardığı hazır karışımlardan simit, poğaça, yüksek lifli ekmek yaptık. Bu arada Çölyak Hastaları için çıkardığı Glutensiz kek ve ekmekten de tattık. Bu hastalar için hayati önem taşıyan Glutensiz ürünleri hemen hemen her eve girebilecek kadar yaygınlaştıran Yuva Maya'yı bir kez daha tebrik ediyorum. Diğer hazır karışım tariflerini daha sonra girerim ancak, ilk olarak Glutensiz Hazır Kek Karışımı tarifini vermek istiyorum.

Glutensiz Kek

Malzemeler:

- 3 su bardağı Yuva Glutensiz Kek Karışımı
- 4 adet yumurta
- 2 su bardağı toz şeker
- 1 su bardağı süt
- 1 su bardağı sıvı yağ
- 50 g badem tozu
- 1 tatlı kaşığı zencefil tozu
- 1 çay kaşığı tarçın
- 50 g çekirdeksiz kuru üzüm

Yapılışı: 4 adet yumurta ve şeker mikser ile hızlı devirde beyazlaşana kadar çırpılır. Ilık süt ve yağ ilave edilerek , çırpmaya devam edilir. Glutensiz un ile zencefil tozu, tarçın ve badem tozu karışıma eklenir. Son olarak çekirdeksiz üzümler ilave edilerek bir kaşık yardımı ile iyice karıştırılır ve yağlanmış kek kalıbına dökülür. Önceden ısıtılmış 170˚C’lik fırında 30-35 dk. pişirilerek biran ılınınca servis edilir.

Böylesi güzel bir etkinlikte bizleri ağırlayan, sabırla her türlü sorularımızı yanıtlayan ve lezzet ufkumuzu genişleten Yuva Maya'ya teşekkürler ...

Horizon Mum Atölye Çalışması'nda Mum Yaptık

Yeni bir etkinlik, yine farklı bir etkinlik fotoğrafları ile karşınızdayım bugün. Mum ve sabun şu an için bayağı revaçta aktiviteler. Gelin kınasına, nikah şekerine, bebek mevlüdüne, baby showere hep hediye olarak veriliyor. Gerçi hiçbir zaman kullanmaya kıyılamıyor da, hatıra olarak saklanıyor diyeyim :) İşte bunlardan birine, mum yapmak üzere Horizon Mum Atölyesi'ne davet edildim.

Tabii işin erbabına göre mum yapmasında hiçbir zorluk yok, yeter ki malzemeler tam olsun. Mum yapmak için hangi malzemeler kullanılıyor diye merak ediyorsanız bunları bir kenara not edin; Mumun ana maddesi parafin (özellikle rafine olanları tercih edilmeliymiş), mumun ömrünü uzatan ve is oranını azaltan stearik asit (%10 oranında), toz veya granül boya (hangi renk ve koyulukta arzu ederseniz), uygun boylarda kesilmiş veya hazır olarak satılan fitil (yassı olanlar tercih edilmeliymiş), fitilin sabitlenebilmesi için fitil iğnesi, esans (%2-4 oranında) ve kalıp veya mumu dökeceğiniz dekoratif kaplar.

Aslında çok detayları var ancak kabaca hangi aşamalarla mum yapılıyor onu da anlatmaya çalışayım; öncelikle işleme başlarken tüm malzemelerin ve sıcaklık kontrolü için bir termometrenin hazır edilmesi gerekir. Hangi kalıpla çalışacağınıza karar verdikten sonra, kalıbın boyuna uygun bir fitil kesilerek bir ucu fitil iğnesine bağlanır. Dışarıda kalan diğer ucu bir kalem veya şiş ile sabitlenerek fitilin kalıp içerisinde dümdüz durması sağlanır. Parafin benmari usulü eritilerek içerisine yukarıda saydığım tüm ana maddeler oranlarına göre ilave edilir. (Parafin petrol bazlı olduğundan yüksek sıcaklıklarda alev alabilir, aman dikkat, ideal ısınma oranı 80-90°C) Erimiş olan karışım yavaşça kalıba dökülerek soğumaya bırakılır. Mumun normal soğuma süresi normal şartlarda (20 °C) yaklaşık 7-8 saattir, bu süreyi kısaltmak için buzdolabında 2-3 saat bekletebilirsiniz. Son aşama mumun kalıptan çıkarılmasıdır ki, mum rahatlıkla kalıptan çıkmıyorsa henüz soğuma işlemi tamamlanmamış demektir. 

Bizler eğlenceli bir ortamda mumlarımızı hazırladık, notlarımız aldık, geriye cesaret edip evde mum yapmak kaldı. Bu güzel etkinlik için Sevgili Fatoş Vayni Şahin ve Horizon Mum'a teşekkürler...

Ayva Marmeladı

Her zaman söylerim reçel yapmak çok kolay, gözünüzde büyütmeyin, mutlaka deneyin diye. Üstelik organik diye piyasada küçücük kavanozları dünya paraya satıyorlar ki, biz o kadarını zaten bir hafta sonunda tüketiyoruz. Organikse bu reçelim de tam organik, hatta o kadar ki yazlıkta ağaçlarda kalmış, yerlere düşmüş, yarısı çürümüş ayvalardan yapıldı. Çoğu göbekten çürümüş olduğu için koyacak sağlam çekirdek bile bulamadım, rengi o yüzden fazla koyu olmadı. Çam fıstıkları da; topladığımız ve sıcak ortamda bekletip kendiliğinden açılan çamların pulları altından toplandı. Eh daha ne olsun :)

Malzemeler:

- 1 kg ayva
- yarım kg. toz şeker
- yarım litre su
- 1 kahve fincanı çam fıstığı
- 3-4 adet karanfil
- 5-6 adet ayva çekirdeği
- yarım limonun suyu

Yapılışı: Ayvalar yıkanıp temizlenerek dış kabukları soyulur ve rendenin iri kısmı ile rendelenir. Derince bir tencereye limon suyu hariç tüm malzeme konularak birlikte kısık ateşte kaynatılır. Ayvalar yumuşayana, rengi koyu somon rengi alana dek kaynatmaya devam edilir. Bu aşamadan sonra limon suyu ilave edilerek 4-5 dakika daha kaynatılarak ocaktan alınır ve soğumaya bırakılır.

Neşeli Sosisli Makarna

Dışarıda nasıl bir ayaz var, hava güneşli ama insanın kanını donduracak kadar soğuk. O yüzden çocuklarla birlikte evde oturasım var. Ancak onlar da tatilde oldukları için illa değişik bir şeyler yapmak istiyorlar. Ben de "Değişiklik mi istiyorsunuz, oturun bakalım masaya sosislerin içerisinden dikkatlice şu makarnaları geçirin bakalım." dedim. "Aaa nasıl bir şey bu, değişikmiş." diye diye bütün sosisleri şişlediler :) Hem onlara değişiklik, hem bana kolaylık oldu. Siz de çocuklarınızla basit bir tarif paylaşmak istiyorsanız eee haydi  buyrun o zaman tarife :)

Malzemeler:

- yarım paket spagetti makarna
- 350 gr. parmak sosis
- 3 adet olgun domates rendesi veya 5 yemek kaşığı domates sosu
- 2 yemek kaşığı sıvıyağ
- 2,5 litre su
- tuz

Yapılışı: Parmak sosislerin her biri 3 parçaya, spagetti makarnalar da ortadan ikiye bölünür. Her bir sosis parçasından ortadan ikiye bölünmüş spagetti makarnadan 4 adedi geçirilir. Makarna suyu için; her 100 gr. makarna için 1 litre su, 1 tatlı kaşığı tuz ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı derince bir tencereye alınarak harlı ateşte kaynamaya bırakılır. (Arzu ederseniz tatlandırmak için kaynamaya yakın içerisine 1 adet tavuk bulyon atılır.) Makarna suyu kaynadığında içerisine sosisli makarna atılarak karıştırılır. Sosisler ve makarnalar haşlandığında kevgire alınarak suyu süzdürülür. Aynı tencerenin içerisine sıvıyağ, domates rendesi ve tuz alınarak domates suyunu çekene dek kavrulur. Üzerine suyu süzülmüş spagettiler ilave edilerek makarnaların kopmaması için narince karıştırılarak tüm sosun makarna ile özdeşleşmesi sağlanır. İyice karıştığında servis tabağına alınarak servis edilir.