26 Eylül 2008 Cuma

İrmik Helvası

Ramazan'ın bir geldiği günü hatırlıyorum, bir de bitmek üzere olduğunu, nasıl bu kadar çabuk geçti anlayamadım. Umarım bu mübarek ayda tutulan tüm oruçlar, yapılan tüm hayır-hasenat işleri Allah katında da kabul görür. Mübarek Ramazan ayının, bu en mübarek gecesi olan Kadir Gecesi'nin de herkes için hayırlara vesile olmasını dileyerek irmik helvası tarifime geçiyorum.

Malzemeler:

- 1 paket irmik (500 gr.)
- 1 paket margarin
- 400 gr. şeker
- 1/2 lt. süt
- 1 çay bardağı su
- 50 gr. çam fıstığı
- üzeri için tarçın

Yapılışı: Bir tencere içerisine yağ ve çam fıstıkları konularak, fıstıklar pembeleşinceye kadar kavrulur. İçerisine irmik de ilave edilerek, sürekli karıştırmak suretiyle çevrilir. Hafif rengi dönmeye başladığında içerisine şeker de ilave edilerek tekrar kavrulur. Karışım pembemsi-kahve rengini aldığında süt ve su soğuk olarak ilave edilir. Tekrar kaynamaya başladığında ocağın altı kısılarak karıştırılmaya devam edilir. Karışım suyunu çekene kadar pişirilirdikten sonra ocağın altı kapatılarak 15-20 dakika demlenmeye bırakılır. Üzerine tarçın döküldükten sonra sıcak sıcak servis edilir.

23 Eylül 2008 Salı

Güllaç

Ramazan ayına özel bir tatlı olan Güllaç, adıyla, çok hafif tadıyla, nefis gül kokusuyla ve çok basit olan tarifiyle bu aya çok yakışan bir sütlü tatlı. Sevmeyeni hiç ağzına sürmüyor ama, tatlının özelliği gül suyundan geliyor, bence olmazsa olmazı. Aslında yufkaları 2 yıl süreyle dayanabiliyor, ama gene de Ramazan ayından sonra yapmak pek aklıma gelmiyor nedense. Ramazanın son haftasında bir güllaç tarifi de benden olsun...

Malzemeler:

- 1 paket güllaç yufkası
- 2 lt. süt - 700 gr. toz şeker
- 1 adet şekerli vanilin
- yarım çay bardağı gül suyu
- 1 su bardağı dövülmüş ceviz
- üzeri için file fındık veya ceviz, nar taneleri

Yapılışı: Süt ve şeker beraber kaynatıldıktan sonra içerisine şekerli vanilin ve gül suyu ilave edilerek hafif ılıtılır. Yufkaların parlak kısımları üste gelecek şekilde tepsiye yerleştirilerek üzerine 1 kepçe süt dökülerek ıslatılır. Diğer güllaç yaprakları da aynı şekilde ıslatılarak üst üste konulur. Bir paketten yaklaşık 10-11 adet çıkan güllaç yapraklarının 5. sırasına dövülmüş ceviz serilir. Bütün yapraklar yerleştirildikten sonra kalan süt de üzerine döküldükten sonra, sütü içerisine çekmesi için 1-2 saat buzdolabında bekletilir. Üzeri ceviz, fındık, antep fıstığı veya nar taneleriyle arzu edildiği gibi süslenerek servis edilir.

22 Eylül 2008 Pazartesi

Kış Hazırlıkları:3 (Turşu)

Eylül ayının gelmesiyle birlikte pazarlarda turşuluk malzemeler de bir bir görülmeye başlar. Her sene eylül ayında bir turşu kurmaya başlarım, beni kimse tutamaz, dur şundan da kurayım, dur bundan da kurayım diye... Kendimden geçip tükettiğimden fazlasını yaptığımdan dolayı da bir müddet salata yapılmaz, her sofraya turşu çıkar :) Buradan şu sonucu çıkarabilirsiniz; turşu kurmak o kadar kolaydır ki, en zor kısmı turşuluk sebzeleri yıkamaktır, o kadar basit yani. Elimin altından ayırmadığım ve her türlü tarifi tutma garantili Sayın Abdurrahman Cerrahoğlu'nun "Sofra Nimetleri" kitabından aldığım turşu tarifi ile çok beğenilen turşular yapıyorum, bence siz de deneyin. Kitapta 5-6 farklı hazırlanma tarifi mevcut, ancak ben hepsine salatalık turşusu hazırlama tarifini uyguladım, hepsi de oldu.


Malzemeler:

- 1 lt. ılık su
- 2 yemek kaşığı tuz
- 1/2 lt. üzüm sirkesi
- 1 çay kaşığı limon tuzu
- 2-3 baş sarımsak

Yapılışı: Hangi sebzeden turşu kuracaksanız (acur, biber, sivri biber, hafif kızarmış yeşil domates, kornişon salatalık vb...) iyice yıkanır ve bir çatal yardımıyla üzerleri delinerek kavanozlara doldurulur. Kavanoza yerleştirirken arada ayıklanmış sarımsak taneleri de ilave edilir. Yerleştirdikçe üzerlerinden hafifçe bastırarak malzemelerin sıkıştırılması sağlanır. Kavanoz ağzına kadar dolduğunda üzerine aldığı kadar %5'lik tuzlu su ilave edilerek kavanozun ağzı sıkıca kapatılır. Yukarıdaki malzemeler her 1 litre için %5'lik tuzlu su çözeltisi hazırlamada kullanılan malzemelerdir. Kavanozunuzun büyüklüğüne ve turşu yapacağınız malzemenin miktarına göre tuzlu su çözeltisi hazırlamanız gerekmektedir. Yaklaşık 10 günde turşunuz yenmeye hazır hale gelir. (Benim favori turşum hafif kızarmış yeşil domates turşusudur ki, şiddetle tavsiye ederim.) Afiyet olsun...

18 Eylül 2008 Perşembe

Teşekkür!

Vatan Gazetesi'ne her pazar "İftar ve Sahur Yemekleri Yeni Tarifler" adıyla yemek tarifleri içeren bir kitapçık hazırlayan Sayın Ayşe Tüter'e teşekkür ederim. "Arnavut Böreği" tarifinde bir sürü blog içerisinden benim yayınladığım fotoğrafı beğenip de, altına kendi tarifini yayınlaması beni çok onore etti. Yine aynı dergide "Pastırmalı Patates" tarifini ve resmini yayınladığı Portakal Ağacı'ndan Sevgili Hatice de tarifi yayınlanmaya hak kazananlardan, kendisini kutluyorum :) Ayrıca "resmi al, altına tarif yaz!" tarzı yemek tariflerini babam da çok güzel yapar, arzu ederse kendisine yardımcı olabilir!

16 Eylül 2008 Salı

Şirketin İftar Yemeği

Üstüste iftar yemeklerine konuk oluyorum, sanırım yakında yemek yapma yetimi kaybedeceğim. Yemeğin önüne gelmesi, sonradan yıkanacak, toparlanacak mutfağın olmaması biz hanımlar için ne büyük lütuf! Bu kez de çalıştığım şirketin iftar yemeği vardı. Kalabalık masalarda sohbet ve kakara-kikiri bir başka oluyor, yemek çok güzel geçti. Allah kabul etsin, emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Herşeyi fotoğraflamaya çalıştıkça, blogum olduğunu bilmeyenler tarafından azıcık uzaylı muamelesi gördüm :) "Evimizde böyle güzel yemekler pişmediği için daha sonra fotoğraflara bakarak doymaya çalıştığımı" söyleyerek ajitasyon yaptım. (Kimbilir belki bana acıyarak maaşıma zam yaparlar:) - Pamuk etli tas kebabı
 
- Gerçekten çok güzel olan su böreği
 
- İftariyelikler
 
- Salata
 
- Tatlı tabağı (Özellikle fıstıklı sarma favorimizdi)
 
- Naif bir düşünceyle Cafer Erol'a yaptırılan güllü lokum kutucukları

15 Eylül 2008 Pazartesi

İftar Menüsü

Pazar akşamı teyzemlere iftara davetliydik. Daveti uzun uzadıya anlatmayayım isterseniz, fotoğraflardan görüldüğü üzere görünen köy kılavuz istemiyor. Herşey çok güzeldi de yanarım yanarım dolmadan ancak 1 tane tadabildim, herkesin nefis olmuş dediği bohça böreğinden ise hiç! Şimdi herşey için çok geçken, aklım onlarda keşke bir tane yeseydim diye :) Olsun sen bana yine börek yaparsın değil mi teyzeciğim, hem de turşulu! (Teyzemin bir turşulu böreği var kii, o ayrı bir tez konusu :)
 
- Tavuk suyuna çorba
 
- Sebzeli rulo köfte, salçalı pirzola, tavuklu pilav, fırında patates (Evet yaa başka birşey de yoktu :)
 
- Arnavutların bir meşhur böreği daha: Bohça böreği
 
- Sanırım cetvelle ölçerek yaptığı (çünkü hepsi bu kadar mı düzgün olur bu sarmaların) muhteşem zeytinyağlı yaprak sarması
 
- Piyaz - Yerken farkında olmadan parmaklarımızı da yediğimiz yoğurtlu kırmızı biber salatası
 
- İftariyelikler
 
- Ramazanın gülü güllaç ve diğer tatlılardan oluşan tatlı tabağı

12 Eylül 2008 Cuma

Domates Çorbası

Kış ben yavaş yavaş geliyorum demeye başladı ya, artık sofralarda çorbaların varlığı daha bir hissedilecek. Salça ile hazırlanan çorbalar içerisinde çok sevdiklerimizden biri olan domates çorbası çoğu evde dumanını tüttürüyordur ama google'da aratanlar için bir tarif de benden olsun.

Malzemeler:

- 5-6 adet olgun domates
- 5 su bardağı su
- 1/2 su bardağı süt
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- 2 yemek kaşığı un
- 1 yemek kaşığı domates salçası
- tuz
- üzeri için kaşar rendesi ve kruton (kızarmış ekmek kıtırları )

Yapılışı: Sıvı yağ ve domates salçası bir tencere içerisine alınarak beraber kavrulur. Üzerine rendelenmiş domatesler ilave edilerek, domatesler suyunu çekene kadar pişirilir. (5 adet domates yerine 1 kutu salçacık da kullanabilirsiniz.) Ayrı bir kase içerisinde un ile süt, pürüzsüz bir bulamaç haline gelene kadar çırpılır. Suyunu çeken domates karışımının üzerine su ilave edilerek kaynamaya bırakılır. Kaynamaya yakın bir zamanda un ve süt karışımı ilave edilerek sürekli karıştırılır. Çorba kıvam kazandığı ve kaynadığı zaman ocaktan alınır. Tabaklara alındıktan sonra üzerine kaşar peyniri rendesi ve ekmek kıtırları ile servis edebilirsiniz. İçin içiniz ısınsın...

10 Eylül 2008 Çarşamba

Beşamel Soslu Sebzeli Tavuk

Dün akşam eve giderken dahi, iftara ne yapacağıma dair hiçbir düşünce yoktu. (Yani kadınların en büyük fobisi: ne yemek yapsam?) Buzdolabında sadece bir gece öncesinden kalmış kızarmış tavuk ve biraz da domatesli makarna vardı. Markette yaklaşık 20 dakika dolaşıp, şöyle bir göz gezdirdikten sonra, raflardaki ürünler bana ne yapmam gerektiğini söylediler. (Aslında alışveriş için en kötü zamanlama. Uzmanlar aç karnına alışveriş yapılırsa, bir sürü ıvır-zıvırı da beraberinde eve götürme riskinin yüksek olduğunu söylüyorlar. Neyse ki en az hasarla atlattık market macerasını :)
Kızarmış tavuk beşamel soslu sebzeli tavuğa dönüştü, kendilerine sarımsaklı kıtırlı domates çorbası eşlik etti, 2 patlıcan ve 6-7 çarliston biber de sizin için kızgın yağda bile yanarız diye kendilerini feda ettiler, velhasıl ortaya böyle bir "biraz ondan-biraz bundan sofrası" çıkmış oldu.

- Sarımsaklı kıtırlı domates çorbası

- Tulum peynirli;domatesli makarna
Dar vakitlerde imdadınıza yetişmesi için sebzeli tavuğun tarifini vermek istedim. Hem lezzet açısından çok güzel olmuştu, hem de çok kısa sürede yapılıp sofraya konulacak kadar pratikti.

Malzemeler:

- Haşlanmış veya kızarmış tavuk eti
- 1 kavanoz garnitür
- 1 paket hazır beşamel sosu
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- 3,5 su bardağı süt
- tuz, karabiber, kırmızı biber, kekik, köri

Yapılışı: Haşlanmış veya kızarmış tavuk eti çok minik olmayacak şekilde didiklenerek bir borcama alınır. Üzerine iyice suyu süzülmüş garnitür, sıvı yağ ve baharatlar eklenerek harmanlanır. Ayrı bir yerde süt ile hazır beşamel sosu, üzerinde yazan tarife göre hazırlanır. Pişen beşamel sos, tavuklu karışımın üzerine dökülerek 200 dereceye ayarlanmış fırında 25 dakika kadar pişirilir.

9 Eylül 2008 Salı

Kış Hazırlıkları:2 (Erişte)

İlkokula giderken mutlaka "kış hazırlıkları" diye konu başlıklı ödevler hazırlardık; "Yazlık giysiler kaldırılır, kışlık giysiler dolaplardan çıkarılır. Sobalar kurulur, odun- kömür alınır. Evler temizlenerek, yorgan ve battaniyeler yataklara serilir. Annelerimiz evlerde salça, reçel, tarhana, erişte yaparlar." diye uzar giderdi. Aradan 30 yıl geçti, şimdi kızım da aynı başlıklı ödevler hazırlıyor. Bunca yıl anneler aynı kış hazırlıklarını mı yapıyor yahu, aynı tas aynı hamam yani :) İşte bu hazırlıklardan birini daha yazıyorum, şimdi okullu olan çocuklarımıza ödevlerinde bir katkım olsun :)


Malzemeler:

- 2 lt. süt
- 7 adet yumurta
- 2 tatlı kaşığı tuz
- aldığı kadar un

Yapılışı: Tüm malzemeler karıştırılarak kurabiye hamuru kıvamında bir hamur tutulur. Hamur 10 bezeye ayrılarak yaklaşık 20 dakika dinlendirilir.

Dinlendirilmiş hamur çok ince olmayacak kalınlıkta (0,5 cm.) açılarak sac üzerinde hafifçe pişirilir. Temiz iki sofra bezi arasında soğutulur. (Açık halde soğutulursa hamur kuruyup gevrekleşir.)

Hafif pişirilip soğutulmuş hamur 3-4 cm.'lik şeritler halinde kesilerek 5-6 adedi üstüste konulur ve erişte boyutunda kesilir. Bozulmadan dayanabilmesi için temiz bir bez üzerine serilerek 1 hafta kadar kurutulur.
Püf noktası: Ev eriştelerini pişirirken, normal makarnaya göre daha az su kullanıp, kısık ateşte pişirilirse, hem içi, hem de dışı aynı kıvamda pişer. Arzuya göre cevizli, peynirli, domatesli, sarımsaklı yoğurtlu pek çok alternatif yaratılabilir.

4 Eylül 2008 Perşembe

Creme'ole Tatlısı


Arkadaşlarla buluşup yemek yemeye sözleşmiştik, gecenin sonunda çok isbetli bir karar olduğunda hemfikirdik. Yemeklerimizi yedik, bitti ama sohbetimiz saatlerce sürdü. Artık ikram çaylar 3.'ye gelince ve garsonlar sürekli bizim masanın etrafında dolanmaya başlayınca gitme vaktinin geldiğini de anlamış olduk. Sohbete doyum olmayınca, evi yakın olan arkadaşım Dilek bizleri çay içmeye davet etti. Bir ara önümüze bu tatlılar gelince "aaa yok valla, yiyecek yerimiz yok!" dememize rağmen kimse bu süper lezzeti yememezlik etmedi. Üstelik tatlı, biz geldikten sonra şipşak hazırlanacak kadar da basit aynı zamanda. Resmini çekmek için telif ücreti olarak, tatlıyı yapan kişi olan Dilek'in ablası Melek'in isteği ile tatlıya "Melek Tatlısı" ismini verdim :) Ellerine Sağlık Melek'ciğim.



Malzemeler:

- 1 paket çikolatalı Creme'ole
- 1 paket vanilyalı Creme'ole
- 4 su bardağı süt

Vişneli sos için:

- 500 gr. vişne
- 1 su bardağı su
- 3 yemek kaşığı toz şeker
- 1 yemek kaşığı nişasta

Yapılışı: 2 paket Creme'ole 2'şer bardak sütle üzerindeki tarife göre ayrı ayrı hazırlanır. Ayrı bir yerde vişneler rondodan geçirilir. Üzerine su, şeker ve nişasta ilave edilerek devamlı karıştırmak suretiyle bir taşım pişirilerek soğumaya bırakılır. Tatlıların her iki rengi de görünecek şekilde kaseye aktarılır, üzerine vişne sosu ve arzu edilirse dondurma konularak servis edilir ve afiyetle yenilir.

2 Eylül 2008 Salı

Kış Hazırlıkları: 1 (Sarı-Kırmızı Erik Marmeladı)

Bu sene istediğim kış hazırlığını yapamadım, onun bir huzursuzluğu var içimde. Gerçi hiç yemeksiz kalacak değiliz elbette ama mutfakta bir şeyler yapabilmek beni çok rahatlatıyor, hele ki uzun vadede bir hazırlık yapmak çok keyiflendiriyor.

Herhalde bu sene en çok erik ve türevlerini değerlendirmişimdir kış hazırlıkları adına. 3-4 kilo kadarını yıkayıp derin dondurucuya attım komposto kaynatmak için, geri kalanı da marmelat oldular. (Hem de ne marmelat, tam 2,5 kg! ye ye bitmez artık :)

Bahçede hem kırmızı erik, hem de sarı mürdüm eriği olduğu için ikisinden de ayrı ayrı marmelat yaptım. Hangisinin tadı daha güzeldi derseniz, kırmızı erik daha ekşimsi olduğu için daha mayhoş bir tadı var, sarı erikten yapılan marmelat daha tatlı, beğeni ağız tadına göre değişebilir, ben mayhoş tadı tercih ediyorum.

Marmeladı severseniz eğer, sarı-kırmızı erik hırsızı pardon marmeladı tarifime buyrun o zaman;

Malzemeler:

- 2 kg. mürdüm eriği
- 2 kg. toz şeker
- 1 su bardağı su
- 4-5 adet karanfil
- 1 adet limonun suyu

Yapılışı: Erikler yıkandıktan sonra derin bir tencereye alınarak üzerine bir bardak su ve karanfil ilave edilerek kaynatılır. (Su gözünüze az görünebilir, aman fazlasını eklemeyin, bir süre sonra kendi suyunu salıyor.) Erikler kendiliğinden kabuklarından sıyrılıp, iyice pörsüdüklerinde ayrı bir tencereye süzgeçten geçirilerek alınır. Üzerine şeker ilave edilerek koyu bir marmelat kıvamı alana dek kaynatılır. En son limon suyu katılarak 2-3 dakika daha beklenir ve ocaktan alınır.

1 Eylül 2008 Pazartesi

Kısır

Biliyorum Ramazan'da kısır pek gitmez ama tadı o kadar güzel olmuştu ki, bu tarifi de es geçmek istemedim. Tamam bu günlük idare edelim, sonra iftar ve sahurluk yiyeceklere geçeriz. Bu gün ilk defa kalktık sahura, çok iyi geldi, içim tuhaf bir heyecanla doldu, özlemişim bir yıldır. Hayırlı, bereketli Ramazanlar olsun inşallah herkes için.
 
Kısıra gelince, kaç zamandır toplantı sofralarımızın vazgeçilmez çeşnisi oldu kendileri. Aslında kendimi hatırladığımdan beri annemle gittiğim ev gezmelerinden çok aşinayım kısıra. Eskiden ev gezmelerinde, şimdiki gibi çok çeşitte ve hiç görülmemiş şeyler yapılmazdı. Genelde menüde kısır, peynirli poğaça veya börek, bir de elde bir iki yuvarlamayla hop diye top gibi tepsiye oturtulan yoğurtlu kurabiyeler olurdu. (Şimdi kalıplarla ne mucizeler yaratılıyor, kendisine sadece kurabiye desek alınır kurabiyeler herhalde:) Uzun lafın kısası tadıyla, annelerimizin mutfağından taa bizim mutfağımıza kadar uzanan ve belki de kızlarımın mutfağında da göreceğim kısır tarifi Sevgili Dilek'in spesialitesi olarak aşağıda efendim...
 
Malzemeler:

- 2 su bardağı köftelik ince bulgur
- 1 adet orta boy kuru soğan
- 2 yemek kaşığı salça
- 2 su bardağı sıcak su
- 7-8 dal taze nane
- yarım demet taze soğan
- yarım demet maydanoz
- 2 adet olgun domates
- 2 adet sivri biber
- 5-6 adet kornişon turşu veya 2 adet salatalık
- 1 kahve fincanı zeytinyağı
- 1 adet limon
- 1 yemek kaşığı nar ekşisi
- tuz, kırmızı pul biber, karabiber, kuru nane

Hazırlanışı: Köftelik bulgur, büyük yayvan bir kaba alınarak üzerine 1 -2 tatlı kaşığı tuz serpilir. Sıcak su bulguru sadece ıslatacak, ancak üzerini geçmeyecek şekilde üzerine dökülerek bulgur şişmeye bırakılır. (yaklaşık 30 dakika kadar) Ayrı bir tavada küp küp yemeklik olarak doğranmış soğanlar zeytinyağında öldürüldükten sonra üzerine salça da eklenerek, salça iyice eriyene kadar tekrar çevrilir. ( yağda öldürüldüğü zaman bulgur ve soğan mideyi hiç rahatsız etmiyor, bu da onun püf noktası) Taze soğan, taze nane, maydanoz, turşu veya salatalık ve domates ince ince doğranarak bulgura eklenir. Son olarak salçalı karışım, baharatlar ve limonsuyu da eklenerek üzeri arzu edildiği gibi süslenir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...