31 Mart 2008 Pazartesi

Asliş'in Doğumgünü


- Bir doğumgünü klasiğimiz saçaklı pasta

- Truff

- Şeker hamurlu kurabiye

- Havuçlu ve cevizli kek

- Tuzlu pastane kurabiyesi

- Sosisli milföy böreği

- Çerkez Tavuğu

- Kaşar peynirli ve salamlı kanepeler

- Acılı ezmeli ve ton balıklı kıtır ekmekler

Pazar günü canımız-ciğerimiz, biricik (pardon ikicik:), ailemizin altın topu, yaramazlık abidesi, pek bilmiş, 2005 model, yepisyeni kızımız Aslı'nın doğumgünüydü. Kendisi her pasta yerken kendi değimiyle "doğungübü"sünü kutlamaya çok meraklı olduğundan, bu sefer gerçekten kendisi için bir doğumgünü menüsü oluşturmak istedim. Aşırı enerjisiyle beni çok bunaltmasına ve "yok, artık bu hazırladığım son doğumgünü" serzenişlerimle hazırlıklarımı zar-zor tamamlayabildim. İlk kez denediğim şeyler de vardı; truff, şeker hamurlu kurabiye ve İkea'nın market bölümünden aldığım kakuleli ekmek kıtırları. Truffun açılımını önümüzdeki günlerde yapacağım, o yüzden onu geçiyorum. Şeker hamurunu ilk kez elime alma şerefine haftasonu eriştim, biraz birbirimizi yadırgadık diyebilirim. İlk başta şeker hamurlu pasta yapmayı düşündüm ama dedesi pastası benden deyince mecburen kurabiyeye karar kıldım, çok da isabetli bir iş olmuş. Şeker hamuru epey asi ruhluymuş, benim kurallarıma uymak istemedi:) Önce kaskatı kesti, daha sonra merdane ve masaya yapışarak bana gelmek istemedi. Üstüne üstlük Aslı'nın da çok ilgisini çekince o resimdeki size basit görünen kurabiyeleri yapmak benim için 4 saatlik işkence sonunda kazanılan bir zaferdir, hor görmeyelim lütfen:) Neyse bundan sonra biribirimize alışırız inşallah. Son olarak kakuleli ekmek kıtırlarından bahsedeyim. Birazcık sert peksimet tarzı kıtırlardan hoşlanıyorsanız bir kere muhakkak deneyin derim, üstelik sofraya değişik bir çeşit olarak da iyi gidiyor, yiyen herkes çok beğendi. Uzun lafın kısacık özeti; hazırlaması uzun, yemesi kısa, sohbeti hoş bir gün oldu, doğumgünün kutlu olsun arım-balım-peteğim, bilsemki öleceğim, yine ve hep seni seveceğim...

28 Mart 2008 Cuma

Gizli Bahçe

Kimi zaman aklıma bir şey düştüğü zaman yapmadan rahat edemem, ne kadar işim olsa da veya ne kadar yorgun olsam da illaki öncelik aklıma takılanda olur. Geçen gün de aklıma dondurma düştü, hazırda da vardı dolapta ama öyle kaşık kaşık yemek de içimden gelmedi açıkçası. Gözümün önünden şöyle bisküvili, kremalı (sanırım o an için Mado’da olsaydım anında dondurmalı pasta yerdim herhalde) bir dondurma geçti. Aklımdan geçenle, elimin yaptığından resimdeki gibi bir manzara ortaya çıktı, ohh! yedim ve rahatladım. Malzemeler bir kişilik porsiyona göredir, kişi sayısına göre arttırabilirsiniz.

 
Malzemeler:
 
- 1 top kaymaklı dondurma
- 1 top fıstıklı dondurma
- 1/3 paket kakaolu bisküvi
- 1 adet kakaolu küçük topkek
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- üzeri için kremşanti ve çikolata sosu

Yapılışı:
Bisküviler ve top kek rondodan geçirilerek un haline getirilir. Tereyağı eritilerek bu karışımın içerisine dökülür ve iyice karıştırılarak homojen bir duruma getirilir. Küçük fırın kaplarının içerisine öncelikle streç film kaplanarak, hazırlanan bu karışım kabın yüzeyine döşenir. İçerisine dondurmalar da ilave edildikten sonra, üzerine kaşıkla bastırılarak dondurma ile kekin kaynaşması sağlanır ve 1-2 saatliğine buz dolabına kaldırılır. Çıkardıktan sonra servis edeceğiniz tabağa ters çevrilerek konularak streç film tabakası çıkarılır ve arzu ettiğiniz biçimde süslenir.

26 Mart 2008 Çarşamba

Vitray Kurabiye

Pazar günü aklıma düştü, vitray kurabiyeyi denemek için yanıp tutuştum:) Ancak aklıma düştüğü andan itibaren içimden hemen işe başlamak geldi. Hemen her zaman yaptığım kurabiye tarifini uyguladım. Gören ve yiyen herkes çok beğendi. Ortalarından çıkan parçaları da ayrı bir tepside pişirdim, onlar da atıştırmalık cep kurabiyesi gibi olmuşlardı, tozu bile kalmadı. Kısaca deneyin çok seveceksiniz diyorum.


Malzemeler:

- 1 paket margarin
- 6-7 yemek kaşığı toz şeker
- aldığı kadar un
- 1 adet vanilin
- 1 çay kaşığı tarçın
- 1 tatlı kaşığı zencefil
- 12 adet meyveli sert bonbon şeker

Yapılışı: Oda sıcaklığında, yumuşamış margarin ve diğer tüm malzemeler, yumuşak bir hamur olacak şekilde un katılarak yoğurulur. Temiz bir zemin üzerinde 0.5 cm. kalınlığında açılır ve büyükçe kalıpla (yoksa su bardağı ile de yuvarlaklar çıkartabilirsiniz) şekil verilerek kesilir. (Ben hamura kabartma tozu koymadığım halde kurabiyeler kalın oldu, daha ince açmaya çalıştığımda ise hamuru tepsiye koymaya çalışırken şekli bozuldu, bir dahaki sefere zemine nişasta serperek denemeyi düşünüyorum.) Kesilen hamurların ortalarından daha küçük kalıplarla tekrar şekiller çıkarılır. Kurabiyeler yağlı kağıt serili tepsi üzerine serilerek, herbirinin ortasına ikiye bölünmüş şeker konulur. Önceden ısıtılmış, 170 dereceye ayarlı fırında kurabiyeler hafif renk değiştirmeye başladığında fırından çıkarılır. Şeker donmadan tepsi üzerinden kurabiyeleri almayın, aksi halde şekli bozuluyor. Afiyet olsun...

24 Mart 2008 Pazartesi

Bizbize Pazar Kahvaltısı


Kaç zamandır gelenim gidenim olmadı, ama canım da şöyle bir sofra kurup, o sofrada 2-3 saat sohbet etmek istiyor. Hafta içi kahvaltım, bilgisayar başında 5-10 dakikalık atıştırmadan ibaret olduğu için herhalde. Ben yalnızlık adamı değilim, illa ki çevrem kalabalık olacak.Baktım hala gelen giden yok dün kendimiz içinbir kahvaltı sofrası kurdum, ama yavaş yavaş sakince, ohhh biraz rahatladım vallahi.
 

Diyeceksiniz ki çok mu değişik şeyler yapmıştın ki? Yoo, ama canımın çektiğini yaptım, üstelik kaç zamandır yapmak istediğim vitray kurabiyelerle, İkea'dan aldığım kalıplarla şekilli omleti de denedim. Kendimce hepsini beğendim, çocuklar da beğendiğine göre işlem tamam demektir:) 

20 Mart 2008 Perşembe

Hamsi Tava 2

Büyük kızım Sena haricinde ma-aile balıksever olduğumuzu anlatmıştım, hemen hemen haftada bir de balık yenir evimizde. Buğulama da yenir ama genelde kızartma favoridir. Annemden gördüğüm yöntem ise çok çok basit, bir o kadar da lezzetli, ayrıca daha sağlıklı ve mutfağı daha az kokutacak cinsten. Aslında bir de hamsi tavamız olsaydı tam süper olacaktı ama eldeki olanaklarla bu kadar oldu, buna da şükür :)

Malzemeler:

- 1 kg. hamsi
- 3 yemek kaşığı un
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- tuz

Yapılışı: Balıklar temizlendikten ve yıkandıktan sonra üzerlerine tuz dökülerek hafifçe ovuşturulur ve balıkların içi-dışı tuzlanır. Tuzlanmış balıkların üzerine un dökülerek her yerinin unlanması sağlanır ve silkeleyerek fazla undan arındırılır. Büyükçe bir tava ateşin üzerine konularak üzerine 1 kaşık sıvı yağ ilave edilir ve tava sallanarak yağın tüm tavaya yayılması sağlanır. Balıklar kuyrukları içe gelecek şekilde, birbirinin üzerine binmeden yanyana tavanın üzerine dizilir. Kızaran balıklar tek tek değil bütün bir halde kızartıldığından diğer tarafını çevirmek için tavayla aynı büyüklükte bir tabaktan faydalanabilirsiniz. (balıklar, krep çevirirmiş gibi önce tabağa alınır, sonra zedelemeden tersinden tekrar tavaya bırakılır) 1 kg. balık bu şekilde tavanın büyüklüğüne göre 3 veya 4 kere kızartılıyor. Hımmm kokusu burnuma kadar geldi valla:)

19 Mart 2008 Çarşamba

Kasefe


Malzemeler:

- 1/2 kg gün kurusu kayısı
- 1 su bardağı şeker
- 1 su bardağı su
- 1 1/2 yemek kaşığı tereyağı
- 1 su bardağı ceviz veya fındık kırığı

Yapılışı: Güneşte kurutulmuş (özellikle rengi koyu renkli olan kayısılardan olacak) kayısılar güzelce yıkanarak bir tencere içerisine konulur, üzerine su, şeker ve tereyağı da ilave edilerek, kayısılar yumuşayıncaya kadar kaynatılır. Suyu nispeten azaldığında servis tabağına alınarak üzerine fındık veya ceviz parçaları ile süslenir. (Bende ceviz içi kalmadığından süslemek için fıstık kullandım.) Tereyağı hafif karameli andıran değişik bir tad katıyor, ayy bu sefer değişik ne yapsam diyenlere bir alternatif olsun.

17 Mart 2008 Pazartesi

Zebra Kek

Daha önce bloglardan birkaç kişide zebra keki gördüğümde çok değişik gelmişti, denemeyi aklıma koymuştum. Yaparken birazcık daha uğraşlı ama görüntü olarak herkese ilginç geldi, uğraşmaya değer diyorum. Kekin üst görüntüsü bana Arı Maya'yı hatırlatıyor:)

Malzemeler:

- 3 adet yumurta
- 1 1/2 su bardağı toz şeker
- 2 su bardağı + 2 yemek kaşığı un
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 1 su bardağı süt
- 2 yemek kaşığı kakao
- 1 adet kabartma tozu
- 1 adet şekerli vanilin

Yapılışı: Yumurtalar şekerle beraber, karışım bembeyaz olana kadar çırpılır. 2 su bardağı un, sıvı yağ, süt, kabartma tozu ve vanilin de eklenerek hiç topak kalmayana kadar karıştırılır. İki ayrı kaba hazırlanan kek karışımı paylaştırılır ve bir tanesine 2 yemek kaşığı kakao, bir tanesine de 2 yemek kaşığı un ilave edilerek her ikisi de tekrar karıştırılır. Kelepçeli bir kek kalıbı iyice yağlanır. Öncelikle kakaolu karışımdan 3 yemek kaşığı tam kalıbın ortasına dökülür, ardından ilk karışımın hemen üzerine gelecek şekilde sade karışımdan 3 yemek kaşığı dökülerek bu işlem sırasıyla tekrarlanır. (Ben üçer kaşık dökmeyi tercih ettim,eğer birer kaşık dökerseniz çizgiler daha ince olacaktır) Tüm kek karışımı bittiğinde önceden ısıtılmış 175 dereceye ayarlı fırında 40-45 dakika pişirilir.

14 Mart 2008 Cuma

İkea Menüsü

Bu aralar bahardan mıdır nedir, işlerde bir yoğunluk, bende de bir o kadar yorgunluk. Çok işim var ama hiç iş yapasım yok. Diğer blogları dolaştığımda da herkes aşırı yoğunluktan şikayetçi. Eskiden zaman daha bir yavaş geçerdi sanki, sindire-sindire yaşardık günleri, özlüyorum vallahi her istediğimi yaptığım o günleri. Bazen de kendimi kandırıyor muyum, avutuyor muyum bilmem "çocuklar büyüyecek, işim azalacak, işte o zaman her istediğimi yapacağım" diye. Bunları uzun uzadıya anlattım çünkü, iş stresinden bir nebze olsun uzaklaşmak için bazı kaçamaklar yapıyorum bazen. Çalıştığım yer itibariyle çok fazla seçenek yok gidebileceğim, ama içlerinde en tercih ettiğim yer Bayrampaşa İkea.


İkea'yı çok seviyorum gerçekten, ortam sessiz- sakin, alışveriş hızlı sıra beklemiyorsun, yiyecekleri güzel, kısacası tam bana göre. Hele yemekten sonra kahve eşliğinde yenen bademli keki denemeye değer. Menüde; mercimek çorbası, meşhur İsveç köftesi, kocaman tekerlek şeklinde çavdar kıtırı, bütün restorantı buram buram enfes kokutan cafe latte ve beyaz çikolatalı bademli kek vardı. Hepsi çok güzeldi, gene gelecek ben... Kızlar da tutturmuşlar kahvaltıya da gelelim anne diye, elimiz mahkum bir pazar da onlar için de geleceğiz mecburen.

12 Mart 2008 Çarşamba

Acıbadem Kurabiyesi


Tarifi Sofra Dergisi’nin Şubat sayısından almıştım, 1-2 değişiklik dışında harfiyen uyguladım sayılır. Sadece soyulmuş badem satın almıştım zaten, soyma işlemi için uğraşmadım, bir de tarifte ekstradan 5 adet acıbadem kurabiyesi kullanılmıştı onları kullanmadım. Lezzetinden çok memnun kaldım, aynı pastane acıbadem kurabiyesi gibi olmuştu.

Malzemeler:

- 200 gr. soyulmuş badem
- 1 ½ su bardağı pudra şekeri
- 3 adet yumurtanın akı

Yapılışı: Bademler, blenderden geçirilerek toz haline getirilir ve bir tencere içerisine alınır. Üzerine pudra şekeri ve yumurtaların akları da eklenerek iyice karıştırılır. Ocak kısık ateşten biraz daha fazla açılarak tencere üzerine konulur ve iyice karıştırılır. Karışım çok kıvamlı halden, daha akışkan bir hal alınca ve kaynamaya başlayınca altı kapatılır ve soğumaya bırakılır. İyice soğuduktan sonra, üzerine fırın kağıdı serili bir fırın tepsisine sıkılarak dizilir. Tarifte krema torbasıyla sıkınız diye yazıyordu, ancak benim karışım o kadar da yumuşak bir kıvamda olmadı, ben de tırtıl kurabiye aparatı ile sıktım. 140 dereceye ayarlı fırında kapağı hiç açılmadan, üzeri kızarana kadar pişirilir.

11 Mart 2008 Salı

Tarhana Çorbası


Şu reklamlarda söylendiği gibi başlayayım; çorba sevmeyen var mı?....Yok mu? Tabii sevmeyen olmaz yemek kültürümüz çorbayla başlıyor ve uzaaaayıııııp gidiyor.  Hem tarhananın hamurunun nasıl yapıldığını, hem de çorbasının tarifini vermeye çalışacağım.

Tarhana hamuru için:

Malzemeler:
 
- 4 kg un
- 1 kg yoğurt
- 1 kg domates
- 1 kg kuru soğan
- 1 kg kırmızı biber
- 1 adet ekmek hamuru
- bir demet taze nane
- 1 yemek kaşığı poy
- 2 yemek kaşığı tuz

Yapılışı: Biber, domates ve soğanlar iyice yıkayıp ayıklanarak 4 parçaya bölünür ve büyükçe bir tencereye alınarak kaynatılır. Arada bir karıştırılarak suyunu çekene kadar pişirilir. Karışım piştikten sonra kevgirden geçirilerek posasından ayrılır. Elde edilen karışımın içerisine yoğurt, ekmek hamuru, un, ince kıyılmış nane, tuz ve poy (poy bitkisinin kurutulması ile elde edilen çok keskin kokulu bir baharat) ilave edilerek katı bir hamur olarak yoğurulur. Üzerine temiz bir bez örtülerek 1 hafta boyunca mayalanıp ekşimesi beklenir, ancak bu 1 hafta boyunca her gün karıştırılarak hamur alt-üst edilerek yoğurulur. 1 hafta sonunda bu hamuru, ister yaş tarhana olarak buzdolabında muhafaza edebilirsiniz, isterseniz de temiz bir çarşaf üzerine küçük küçük parçalara ayırarak kurutabilirsiniz. Çarşaf ıslandıkça değiştirmeniz ve tarhana kurudukça da daha küçük parçalara ayırmak için elinizle ufalamanız gerekir. İyice kuruyunca da delikli kevgirden geçirilerek un haline getirilerek cam kavanozda veya bez bir torbada saklanır. Bu malzemeleri birebir oranda arttırarak daha fazla tarhana da elde edebilirsiniz.

Tarhana çorbası için:

Malzemeler:

- 2 avuç kadar yaş tarhana
- 1 yemek kaşığı domates salçası
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- 6 su bardağı su
- tuz

Yapılışı: Bir kase içerisinde yaş tarhana ufalanır ve üzerine 1 su bardağı su katılarak yumuşamaya bırakılır. Ayrı bir tencere içerisinde 1 yemek kaşığı salça yağda kızdırılarak üzerine 5 bardak su eklenir ve kaynamaya bırakılır. Suda erimeye yüz tutan tarhana, bir tatlı kaşığı ile eze-eze kıvamlı , homojen bir karışım elde edene kadar karıştırılır. Su kaynamaya başladığında, koyu kıvamlı bir sıvı halindeki tarhana içerisine yavaş yavaş ilave edilerek sürekli karıştırılır. Eğer çorba iyi karıştırılmazsa içerisinde topaklanma oluşabilir. Kaynamaya başladığında içerisine tuz ilave edilerek ocaktan indirilir. Bizde tarhana ufalanmış beyaz peynirle yenir, eğer şimdiye kadar denemediyseniz şiddetle tavsiye ediyorum.

10 Mart 2008 Pazartesi

Pancar Salatası

Kışın pazarda- markette çokça karşımıza çıkan pancar, benim favorilerimdendir. Turşusunu da, salatasını da çok severim, bir de şu beraber kullanıldığı her yiyeceği kendi pembe rengine boyamasa (çok baskın karakterlidirler kendileri)! Hem akşam yemeklerin yanına, hem de misafir çaylarının yanına bir de salata çeşidi olsun diyorsanız gönül rahatlığıyla menünüze ekleyebilirsiniz. Ayrıca haşlandıktan sonra, kabukları soyulmadan 1 hafta kadar buzdolabında saklanabildiği için çok pratik geliyor bana, elimin altında her an bir salata çeşidi hazır oluyor.
 
Malzemeler:

- 3-4 adet orta boy pancar
- 4 diş sarımsak
- 2 su bardağı yoğurt
- tuz
- süslemek için kornişon turşu, mısır veya maydanoz

Yapılışı: Pancarlar, uzamış kök uzantıları ve baş kısımları kesilerek iyice yıkanır. Dış kısımları soyulmadan bir tencere içerisine alınır ve üzerlerini geçecek kadar su ilave edilerek haşlanır. Bir çatalla üzerine bastırdığınızda, çatal rahatlıkla batıyorsa pişmiş demektir. Soğuduktan sonra üst kabuğu bıçakla temizlenir (zaten yumuşadığından, kabuğu kendiliğinden sıyrılacaktır). Derince bir kase içerisine rendenin iri kısmıyla rendelenerek fazla suyu sıkarak süzdürülür. Üzerine yoğurt, döğülmüş sarımsak ve tuz da ilave edilerek, homojen bir pembe renk elde edilecek şekilde karıştırılır. Üzerini arzu ettiğiniz biçimde süsleyebilirsiniz.

9 Mart 2008 Pazar

Tchibo

Havalar birazcık ısındı, güneş yüzünü gösterdi ya (son 2 günü saymıyorum, soğuk herkesi ters köşeye yatırdı) bütün mağaza ve vitrinlere de bahar gelmiş. Her yer bahar konseptine uygun cıvıl cıvıl, rengarenk, insanın dolaştıkça dolaşası ve malesef aldıkça da alası geliyor. Tchibo'nun 5-19 Mart periyodundakiler de mutfaklara bahar getirecek cinsten.

 
Bilmeyenler için Tchibo'yu kısaca tanımlayayım; Tchibo, Alman menşeili, 2 haftalık periyodlarda bütün ürünlerini tümden değiştiren, mağaza içerisinde ayrıca kafeteryası da bulunan (aynı zamanda kahve ve çikolatasını satın alabilirdiğiniz bir standı da var.) bir mağazalar zinciri. İstanbul'da yakın zamanda birçok alışveriş merkezlerinde birer birer açılmaya başladı, ben bana yakın olduğundan Bakırköy Capacity'i tercih ettim.
 

Upuzun lafın sonunda diyeceğim şu ki, resimdekilerin 10 katı da alışveriş yapabilirdim ama kendimi zor tuttum. Öyle güzel şeyler vardı ki, içimden keşke şimdi sıfırdan bir ev kursaydım diye geçirdim. Şimdilik pandispanya keseceği, pasta dekorasyon şablonu, kurabiye ve omlet kalıp seti. Ayrıca fiyatlarının da dışarıya göre çok ama çok ucuz olduğunu yazmadan geçemeyeceğim. Gelecek periyodun konsepti spor, ürünleri görmek için sabırsızlanıyorum desem? Gezdikten sonra soluklanıp oturmak isterseniz, bir nescafe de benim için ısmarlayın:)

7 Mart 2008 Cuma

Ispanaklı Tuzlu Kek


Beypazarı’na yaptığım bir gezide, oraya has ekolojik pazarından 1 poşet güneşte kurutulmuş domates almıştım. (Yazmadan geçemeyeceğim aynı zamanda tereyağlı kurusu, eriştesi, tarhanası, sabunu, sodası ve dokuma örtüleri de çok güzeldi, dönerken koca koca poşetlerle arabayı doldurmuştuk..) Bu domateslerle ne yapsam diye düşünürken bu tarif ortaya çıkıverdi, sonuç mükemmeldi inanın.
 
Malzemeler:
- yarım kg. ıspanak
- 3 adet yumurta
- 250 gr. beyaz peynir
- 2 su bardağı un
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 2 yemek kaşığı yoğurt
- 1 paket kabartma tozu
- 3 yemek kaşığı dilimlenmiş yeşil zeytin
- 6-7 adet kurutulmuş domates
- tuz, susam

 
Yapılışı: Ispanaklar ince ince doğranıp yıkandıktan sonrasuyu iyice süzdürülür. Ayrı bir kapta yumurtalar iyice çırpıldıktan sonra, yağ, yoğurt ve peynir ilave edilerek birlikte karıştırılır. Ispanak, un, kabartma tozu, yeşil zeytin, ince doğranmış kurutulmuş domatesler ve tuz ilavesi ile karışım iyice harmanlanır. Tüm karışım 26 cm.'lik yağlanmış kalıba dökülerek üzeri kaşıkla düzeltilir. Üzerine susam serpilerek önceden ısıtlımış 180 dereceye ayarlı fırında yaklaşık 35 dakika pişirilir.

5 Mart 2008 Çarşamba

Piliç Kavurma


Bahar geldi artık, yemeklerde bol bol maydanoz, biber, domates kullanabiliriz. Hele ki arpacık soğana bayılırım, bütün yemeklere koysam yeridir. (Ayıptır söylemesi, şimdi canım soğan yahnisi çekti desem?) Piliç kavurma tam yaz yemeği benim için, sebzeli olduğu için de hem lezzetli, hem de besleyici. Bahar geldi baharrr:)

Malzemeler:

- 1 kg tavuk eti (diet-göğüs)
- 200 gr mantar
- 100 gr arpacık soğan
- 2 adet domates
- 2 adet sivri biber
- ½ çay bardağı sıvı yağ
- 1 çay kaşığı karabiber
- 1 tatlı kaşığı kekik
- 2 diş sarımsak
- tuz

Yapılışı: Tavuk eti kuşbaşı olarak doğranır. Sıvı yağda arpacık soğan biraz kavrulduktan sonra iri doğranmış biber, mantar, domates, sarımsak ve tavuk etleri ilave edilerek harlı ateşte 3 dakika kadar çabuk çabuk çevrilir. Kekiğin yarısı ve karabiber de ilave edilip hiç su koymadan ağzı kapalı olarak kısık ateşte 45 dakika kadar pişirilir. Piştikten sonra üzerine kekik ve maydanoz serpiştirilerek, güveç kaplarında servis edilir.

3 Mart 2008 Pazartesi

Vişneli Kek


Malzemeler:

- 3 adet yumurta
- 125 gr. oda sıcaklığında margarin
- 1 ½ su bardağı pudra şekeri
- 2 ½ su bardağı un
- 1 yemek kaşığı yoğurt
- 1 su bardağı dövülmüş fındık
- 1 kase vişne
- 100 gr. rendelenmiş bitter çikolata
- 1 adet kabartma tozu
- 1 adet şekerli vanilin

Yapılışı: 3 yumurtanın akı, bir çimdik tuzla beraber kar haline gelene kadar çırpılır. Ayrı bir kapta pudra şekeri ve margarin iyice karıştırıldıktan sonra, içerisine yumurtaların sarıları, yoğurt, un, kabartma tozu, vanilya, rendelenmiş çikolata ve fındığın yarısı katılarak harmanlanır. Normal kek karışımından daha kıvamlı bir karışım elde ediyorsunuz, sakın şaşırmayın. Kar haline getirilmiş yumurta akları bu aşamada kek karışımının içerisine karıştırılır. (Dikkat edilmesi gereken bir nokta; karışıma akları yedirirken bir tahta kaşık kullanmak ve alttan üste doğru azar azar çevirmek, bunun da püf noktası bu işte.) Kek karışımı küçük tartölet kalıpları içerisine yerleştireceğiniz kağıt kalıplarına paylaştırıldıktan sonra üzerine kalan fındık ve vişneler, hafif bastırılarak serpiştirilir. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında üzeri kızarana kadar pişirilir. (Yaklaşık olarak 30 adet kek çıktığı için kalabalık misafirler için ideal bence.)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...